Evet doğru okudunuz web sayfasının nasıl pazarlanması değil
pazarlanmaması gerektiğini anlatıcam, hatta daha doğrusu acemilik günlerimden
eksik ve yanlış yapılmış bir satış deneyimi paylaşıcam. Meslek hayatımın her
aşamasında her şeyi doğru yapmadığım zaman dilimleri var😊.
Üniversiteden yeni mezun olmuş ve yaşadığım
şehirde ağırlıkta kobilere iş yapan bir reklam ajansında müşteri temsilcisi
olarak işe başlamıştım. Bahsettiğim yıllarda Türkiye yeni yeni web sitesi
kavramı ile tanışmış, 145 ve 146 ile internet bağlantısı sandığımız tuhaf bir
teknoloji döngüsünün içindeyiz.:)
Olağan bir ajans gününde sabah çayımı
içtikten sonra bana verilen bölgede müşteri görüşmelerimi yapmak üzere satışa
çıktım.
Kauçuk sektöründe su geçirmezlik ürünleri
üreten bir firma ile randevum var. Kapıdan içeri girdim. Masa başında toplanmış
3- yada 4 adam önlerindeki bir şeye bakarak konuşmakla tartışmak arası bir
diyolog içindeler.
Firma sahibi hoşgeldiniz 5 dakika müsaade
edin bize diyerek bana oturacağım koltuğu gösterdi. Onlar konuşmaya devam
ederken önlerindeki kağıdın İngilizce bir fax kağıdı olduğunu ve konuyu çözmeye
çalıştıklarını anladım.
İsterseniz ben yardımcı olayım İngilizcem
iyidir dememle konunun odağında kendimi bulmam üç saniyemi almadı sanırım.
Fax’ta daha önce fuarda görüştükleri bir
firmanın onlardan numune talepleri, istenilen numunelerin adları, teknik
özellikleri ve anlaşmaları durumunda malzemelerin sahip olması gereken teknik
belgelerden bahseden bir çeşit teklif var dı. Firma için bu durum oldukça
heyecan vericiydi. Firmaya karşı cevap bildirimini oluşturduktan sonra konu
sonunda benim varlığımın sebebine gelmişti.
Az önceki deneyimin motivasyonu ile ben
web sayfası sunumuma başlamış, çift dille yapılacak bir web sayfasının
Yurtdışındaki firmalara ulaşmak için ne kadar bulunmaz bir fırsat olduğunu
anlatırken, sipariş alacak olmanın motivasyonu ile firma sahibi çoktan ikna
olmuştu.
Satış tamamlanmıştı fakat internet
teknolojileri alanında bilgisi olmayan müşterime internetin nasıl kullanılması
gerektiğini anlatmak biraz zordu ve ben satışı yapmış olmanın rahatlığı ile
uğraşmak istemiyordum. Hala aklımın almadığı bir deneyimsizlikle müşterinin
ısrarla onlar’’ bu sayfayı nasıl görecekler’’ sorusuna onu ikna edecek bir
cevap verememiş!
Siz burdan açacaksınız onlarda ordan bu adresi açıp görecekler
gibi dünyanın en saçma cevabıyla müşteriyi rahatlatmıştım.
O gün o satış yapıldı, yine o günün
koşullarında bağlı olduğum firma için oldukça iyi bir rakama satmış kendimde
prim almıştım.
Sonra ne mi oldu . Elbette o firma sahibi
çok kısa sürede internetin ne olduğunu, web sayfalarının nasıl tanıtıldığını
öğrendi firmasına yapmış olduğum siteden çok memnun olmasına ve o site
üzerinden gerçekten iş bağlantısı yapmış olmasına rağmen beni affetmedi.
Çünkü
ben onu gereksiz bir yere aptal yerine koymuştum . Belkide yeterince yetkin
değildim konuyu anlatmaya hatırlayamıyorum.
Zaman içinde Kauçuk sektörünün
Türkiye’deki sayılı fabrikalarından biri olan bu firmanın sahibine ben uzun
yıllar iş yapamadım. O gün tecrübesizliğim ve aceleciliğim yüzünden kazanç
saydığım satış bana hem itibar hem para kaybettirdi.
Ben bu deneyimden meslek hayatıma mihir
gibi kazıdığım bir deneyim edindim. Günlük yada kısa vadeli kazançların peşinde
koşmadım ve insanları yanıltan bilgi asla vermedim.