<data:blog.title/> <data:blog.pageName/>-<data:blog.title/>

29 Aralık 2018 Cumartesi

Reklamcı Olmak


Bir reklamcı bloğu açınca kaçınılmaz son ilk yazının reklam alanında gelmesi sanırım.  Bu ülkede reklamcı olmak enterasan iştir . Kimilerine göre havalı , kimilerine göre boş adam işi. Meseleye nereden bakarsanız iki ucun yaklaşımı da pek çok kez gerçeği yansıtmaz aslında. Gelin ilk yazımızda reklamcılığın toplum gözündeki yanılsamasını ve aynanın diğer taraftaki yüzünü konuşalım.

Davulun Sesi Hoşmudur Boşmudur?

‘’ Uzaktan davulun sesi hoş gelir’’ denir ya bizim meslekte böyle bir meslektir aslında. Bir gurup insana göre bizler hayatı marsta yaşayan mavi kanlarız😊. Eğer bu mesleğin herhangi bir birimine gerçekten ilgi duymuyor iseniz babanızın zengin çevresine güvenip reklam ajansı açılmaması gereken bir meslektir. Zira dışarıdan hoş gelen o ses işin içine girdiğinizde bir enstrüman korosuna dönüşür.   Flütün naifliği bas gitarın arasında kaybolduğun da denge kurmanın o kadar da kolay olmadığını anlarsınız.

Reklamcının Bloğu

Annemin Gözünde Reklamcı Olmak

Daha önce yazmıştım sanırım. Bursa’nın İnegöl kasabasında doğup büyümüş biriyim ben. İmkanları zorlayan bir ailenin ilk çocuğuyum. Bizim ailenin kriterlerine göre meslek olan ve meslek olmayan meslekler var. Bu nasıl bir tanımlama derseniz açılımı basit aslında; Doktorluk meslektir, Öğretmenlik meslektir, Tiyatro sanatçısı olmak yada reklamcı olmak meslek değildir mesala.  Yıllarını çok uzun  yıllar öğretmen olmam için dualarla geçirmiş bir anne için benim reklamcılık mesleğini seçmem ailede hep kotarılması gereken çocuk ünvanını taşımama neden oldu. Durumu daha net anlatabilmek adına burda annemle yaşadığım bir diyoloğu paylaşıcam sizinle;

 Bir proje sonuçlandırma aşamasında gecelerce uykusuz sabahlayıp projeyi tamamlayıp eve geldiğim bir gün;

Anne; Hoş geldin ne hazırlıyayım sana açmışın?
Ben; Hayır annecim bir şey istemiyorum yatıp dinlenicem
Anne ; Dün akşam sabah namazından sonra hep dua ettim senin için..
Ben; Allah kabul etsin. Ne İçin dua ettin?
Anne; Söyle bir okulda öğretmenlik yada devlet kapısında bir işin olsun diye (devlet kapısı konusu mühim meseledir bizde)
Ben Annecim benim böyle bir isteğimde yok başvurumda yok . Bu duanın gerçekleşebilmesi için bu konuda bir çaba harcamak gerekmez mi?
Anne; İşte allaha dedim ki evladımın aklına sok içine sindir , memur olsun…
Bu konuşma yıllar içinde yüzlerce farklı versiyonda yaşandı ve devam etti. Annemin gözüyle reklamcılık ne yaptığımı bir türlü anlayamadığı saati ve biçimi olmayan hatta kazancı kesin olmayan bir işti.

Arkadaşlarımın Gözünde Reklamcılık

Ne güzel işin var kızım !  İstediğin saatte , istediğin gibi giyinip gidiyorsun, müşteriyi ikna ettin mi işin tamam!

Aynanın Bu Yüzünde Reklamcılık

Ne iş yapıyorsun dediklerinde ‘’Reklamcıyım ‘’ demenin çok keyifli yanları elbette ki vardır. Burada asıl mesele parantez içinde insanların farketmediği mesleki incelikleri nasıl yorumladığınızdır.

Reklamcılık


Reklamcılık Nasıl Meslektir

Anlatıların arasında reel hayata en yakın olanı reklamcıların pek çok meslek mensubuna göre daha rahat bir giyim stiline sahip olabildikleridir. Tabi eğer ajansın satış ekibinde yada müşteri ilişkileri koordinasyon kısmında iseniz kurumsal yaşamın tüm gereklilikleri  sizin içinde devreye girecektir.

Bir diğer efsane başlık esnek çalışma sahipleridir ki yıllarca pek çok arkadaşımın oh ne güzel istediğin saatte işe gidiyosun söylemlerine bizzat maruz kalmış biri olarak bilmeniz gereken kısım;
Esnek çalışma saatlerinin esnekliği genelde saatlerce bitmeyen mesailerden oluşur. Reklamcı olup yetiştirilecek bir sunum yada herhangi bir iş için ajansta sabahlamamış birini tanırsanız emin olun o azınlık kısımdadır.

 Rahat meslektir reklamcılık! Emin olun değildir. Reklamcılığın hizmet sektörünün bir parçası olduğunu düşünürseniz ,  yaptığınız iş ölçülebilir bir iş değildir ve pek çok kişiye göre sonuçları değişebilir, her zaman yoruma açık sonuçlara hazırlıklı olmalısınız. Bu nedenledir ki koşusturması en  bol işlerden biridir reklamcılık!

Zengin Meslektir Reklamcılık!  Nereden baktığınıza bağlı evet iyi paralar kazanma olanaklarınızın olduğu bir meslektir doğru. Fakat bilinmesi gereken sektör genelinde her şeyden önce eski kar marjları olmadığı gibi , rekabet dengelerinin ve fiyat politikalarının hızlı değiştiği bir meslektir.
Uzun lafın kısası ; bu yazıyı yazarken amacım reklamcılığı kötülemek asla değil. Keza bir kez daha dünyaya gelsem hiç düşünmeden yine bu mesleği yapmak isterim. Neden yazdım o zaman bu kadar şeyi?

Hayatınızın bir döneminde bu mesleğe yaklaşırsanız dışardan görünen yüzüne değil ! Parantez içindekilere bakarak verin kararınızı


12 Kasım 2018 Pazartesi

İlk Selam, İlk Merhaba


Merhaba, öncelikle sayfama hoşgeldiniz. Adettendir ilk yazılarda illa bir tanışma faslı vukuu bulur, çok uzatmadan kendimden bahsedicem.

Bu bloğu açmamdaki amaç; aslında yıllardır internet dünyasının ve yayıncılığın içinde biri olarak paylaşılacak ve aktarılacak çok fazla şey olduğunu farkettim. Gençlik yıllarında uzun zaman ve istikrarla günlük tutmuş ve bunu çok sevmiş biri olarak blogger olma yolunda aynı istikrarı sürdürebilme temennisi ile açtım bu bloğu.



Yeni blog Yazısı

Ben Kimim?

1979 Yılında Bursa’nın İnegöl ilçesinde doğdum. İnegöl’de doğdum ve büyüdüm ama ne ben İnegöl’e ne İnegöl hiç bana ait olmadı. İnsanın doğup büyüdüğü şehri sevmemesi maalesef kötü bir duygudur. 2000 yılından beri Bursa’da yaşıyorum. Trakya Üniversitesi Truzim İşletme Bölümüne önden derece ile girip çıkışta kapıyı zor bulduranlardanım.

Uzun yıllar medya sektöründe pek çok alanda çalıştıktan sonra kendi ajansımı açtım ve reklamcılık alanında yoluma devam ettim. Başkanlığını yürüttüğüm ajans bünyesinde halen devam eden ulusal bir dekorasyon dergisinin editörüyüm. Kadın alanında içeriğini ekip arkadaşlarımla ürettiğim kadın siteleri kurduk. Pek çok firmanın kampanya süreçlerini yönettim. Sahada olmayı daha çok seven ve tercih eden biri olmakla beraber ihtiyaç hallerinde grafik kısmının ucundan her zaman tutmuşumdur.

Denizi, kitapları, öğrenmeyi, rakıyı, sohbeti, teknolojiyi ve seyahat etmeyi, Fotoğraf makinemi hayatımdan eksik etmemeye çalışan biriyim.
İlk Blog Yazısı

 Neden Blog


Aslında pek çok kez etrafımdaki insanların ’’ neden yazmıyorsun’’ sorusu  ile karşı karşıya kaldım. Sanırım biraz fırsat bulamama birazda nerden başlayacağını bilememektendi bugüne kadar bir blog açmama sebebim.
Bugün ne değişti diye soracak olursanız aslında en büyük değişim yazının insanı ve beyni dinç tutan yönünü özledim . İş hayatım ve meslek seçimim dolayısı ile yıllardır yazıyor olmak bana yetmemeye başladı, çünkü kalıplara girmeden daha samimi kaygısız yazılar yazma eksikliği bugün birilerinin okuyacağı ihtimaliyle açtığı bu bloğa hayata geçirdi.


Ne Yazacaksın?

Hiç konu kaygısı içinde değilim. Hayatı, keyfi deneyimleri paylaşmak istiyorum sizlerle . Bazen bir kitabı, bazen bir kafa sesini, komik olduğunu düşündüğüm bir diyoloğu, beslendiğim bir kitabı , Kızım pamuğun maceralarını😊
Ne dersiniz birlikte yol alır mıyız?





Yaratıcı Bilboard Çalışması Nasıl Yapılır

  Reklam dünyasında çeşitlilik giderek artıyor. Bilboarda da onlardan bir tanesidir. Son yıllarda çok özel yaratıcı bilboardlar insanların k...